29 Aralık 2009 Salı

artık just


20 Eylül 2009 Pazar

Bayrak adamlar # 5


Real Madrid İspanya'da kralın takımıdır ve Real Madrid'in kralı da tartışmasız Raul'dur...

16 Eylül 2009 Çarşamba

futbolu sevme sebebi#9

Ortaya karışık...


Bloga kısa da olsa yine bir ara vermek zorunda kaldım işlerin yoğunluğundan.O sebeple biriken konuları ortaya karışık koyayım dedim.
1)GALATASARAY:3-BEŞİKTAŞ:0 :Galatasaray kötü oynadı Beşiktaş ise kendince iyiydi fakat iki takım arasındaki fark buna rağmen belliydi.Beşitaş telaşlı,Galatasaray telaşsız ve sakin.Ben bu durumu bizim takımlarımızın Avrupa Kupalarındaki maçlarına benzettim biraz.Bizim takımlar telaşlı ve kendimizce iyi oynarken elin oğlu sessiz sedasız 2,3 tane sallar giderdi biz de nasıl yenildiğimizi bir türlü anlamazdık.İşte Galatasaray da Beşiktaş'ı öyle yendi.
2)ANKARASPOR'un kÜME DÜŞMESİ:Ankaraspor küme düşürüldü,eyvallah da Ankaraspor ile maç yapan takımlar nolacak? O maçlarda kart gören oyuncular ne olacak? Son olarak da Ankaraspor'dan ekmek yiyen ve o takımı bu günlere getiren futbolcular ne olacak?...Bu sorular çoğaltılabilir.Malesef yine tarihi bir olaya balıklama daldı futbol camiamız ve acaba federasyon bu sorulara bu tarihi kararı vermeden önce cevap vermiş midir? Eğer vermediyse yazık kere yazık bu federasyona.
3)BJK:0-MAN.U:1 :Beşiktaş yine kendince iyi oynadı.Kolay değil rakip MAN.U...Ama Beşiktyaş yine havanda su dövdü.Yukarda yazdığım gibi Galatasaray Beşiktaş'ı nasıl yendiyse MAN.U da Beşiktaş'ı öyle yendi.
4)AÇILIM:Siyasi gündemde dolaşan AÇILIM muhabbeti bazı şeyleri KAPATMAK için mi açıldı acaba?
NOT:Bu bir komplo teorisidir.
Plase:Antalyaspor'u da tebrik etmek lazım Necati transferinden ötürü.Adam geldi,oynadı,çaktı ve maçı aldı.

6 Eylül 2009 Pazar

farkı sen yarat...Arda Turan


Bu sıralar ekranlarda bir reklam var.Reklamın kahramanı ise bizim kahramanımız Arda Turan.Dün akşamki maçta sanki o reklam filminin devamını çekti canlı yayında.Maçta şunları yaptı, şu adamı şöyle geçti falan demeyeceğim onunla ilgili zira artık her maçta bize farklı bir şeyler sunuyor sağolsun kendisi.Tek söylenecek şey onun gerçekten farklı olduğu ve fark yarattığı.İyiki varsın Arda,iyiki Galatasaray'lısın ve Türk'sün yoksa bu topraklarda seni görmek imkansız olurdu...

1 Eylül 2009 Salı

Kötü oynadık da neden kazandık?


Hani bir klişe vardır, büyük takım kötü oynasa da kazanır diye ya da büyük takımın forması alır bu maçı...Dün biraz da böyle bir maç oldu ama sadece buna bağlamak da elde edilen galibiyete haksızlık etmek olur. İlk olarak net olarak grülüyorki Galatasaray telaşlı bir şekilde rakibin üzerine gelmiyor ve her ne olursa olsun oyun disiplininden kopmuyor.Bu sezon Galatasaray'daki en büyük değişim bence bu. Takım maçın ilk dakikalarında da son dakikalarında da aynı tempoda pas yapıp aynı displinle hücum edebiliyor.Galatasaray'ın bunu yapabilmesindeki en önemli etken ise, takımın kondisyon yapısıdır.Örneğin geçen sezon 60. dakikadan sonra biten Arda, 70'li dakikalarda seri çalımlar atıp Keita'ya güzel bir ara pası verebiliyorsa bu Arda'nın fizik kondisyonunda olan gelişmenin göstergesidir.Bu sadece Arda özelinde değil tüm takımı kapsayan bir gelişme olması da işin ayrı bir güzelliği.
Sonuç olarak; Galatasaray'ın dünkü maçı kazanmasının sebeplerini sıralarsak:
1- Takımın kondisyonun üst seviyede olması ve buna bağlı olarak takım disiplini,
2- Büyük takım kötü oynasa da kazanır,
3- Böyle maçları Galatasaray'ın formasını (mor da olsa) koysan alır...

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Rijkaard özelinde futbol ve matematik


4-4-2, 4-3-3 ya da herhangi bir rakam kümesi...Bu rakamlar futbol takımlarının diziliş şekillerini ifade ediyor.Bu günlerde televizyonlardaki futbol muhabbetlerinde ve gazetelerin spor sayfalarında bu rakkamlar moda.Eskiden de konuşulurdu bu rakamlar fakat bu günlerde olduğu kadar değil.Peki neden bu kadar çok konuşulur oldu bu rakamlar ve onların ifade ettiği takımların sahadaki dizilişleri? Çünkü Rijkaard adında bir adam geldi bu ülkeye ve Galatasaray'ın bir sistem takımı olacağından bahsetti. İşte ondan sonra başladı bizim futbol bilginleri. İçlerinden biri 'Efendim Rijkaard 4-3-3 oynatırmış takımı.',bir diğer bilginimiz 'tam 4-3-3 değil 4-3-1-2 ama.' bir diğieri 'hayır 4-2-3-1 kesinlikle..' buna benzer muhabbetler bir çok programın konusu oldu ve olmaya da devam edecek çünkü ellerinde Rijkaard gibi bir malzeme var.Hiç birisi de demiyor ki bu adamın sistemden kastettiği ne, nasıl bir sistem yenir mi içilir mi diyen yok. İşte bu kadar basitleştirip Rijkaard'ın oynatmaya çalıştığı futbolu rakamlara mal edip olayın içinden çıkıveriyorlar. Çünkü adamın ne yapmak istediğiyle ilgili hiç bir fikirleri yok.

Aynı muhabbetler diğier takımlar için de geçerli çünkü moda bu oldu artık.Mustafa Denizli 4-4-3 mü oynuyor acaba Daum takımı şöyle dizerse daha çok verim alır.O adamlara bir sorsak acaba daha çok verim alır'ın içini biraz açın nasıl olacak yani bu iş kardeşim desek ne diyeceklerdir merak ediyorum.

Burada önemli olan nasıl dizildiğinden çok futbolun gereklerini ne kadar yaptığındır.Örneğin Galatasaray 4-3-3 ile dizilsin ama pres yapmasın ya da az yapsın, Servet ile Ayhan arasında uçurum olsun,takımın hücuma yönelik bir taktik organizasyonu olmasın ne anlamı kalır o rakamların. Sadece rakam olarak kalır.Modern futbolun bazı ilkeleri vardır, pres, ayağa pas,toplu halde savunma ve toplu halde hücum,alan daraltma, duran top organizasyonları vb. gibi. bunları uygularsan hangi rakamsal şekilde dizilirsen dizil kazanırsın. Bence bizim futbol bilginleri ve futbol kamuoyu sistemden konuşacaksa illa bu ilkeler üzerinden hareket etmeli.Takımlarımızın bu ilkeleri ne kadar uygulayabildiğinden söz etmeli.Belki o zaman Rijkaard'ın oynattığı ya da oynatmaya çalıştığı futbolun neye benzediğini anlayabilirler.Yok illa rakamlar diyorlarsa da Rıdvan Dilmen versin cevabı: futbol matematik değildir.

futbolu sevme sebebi #8


MİLLİ TAKIM ADAY KADROSU


A Milli Takımı'mızın 5 Eylül'de Kayseri'de Estonya ve 9 Eylül'de Zenica'da Bosna-Hersek ile oynayacağı maçların aday kadrosu açıklandı.Açıklanan aday kadro şöyle:
Kaleciler: Volkan Demirel (Fenerbahçe), Sinan Bolat (Standard Liege), Serkan Kırıntılı (Ankaragücü)
Defans: Gökhan Gönül, Önder Turacı (Fenerbahçe), Sabri Sarıoğlu, Gökhan Zan, Servet Çetin, Hakan Kadir Balta (Galatasaray), İbrahim Kaş, İsmail Köybaşı (Beşiktaş)
Orta saha: Hamit Altıntop (Bayern Münih), Kazım Kazım, Emre Belözoğlu (Fenerbahçe), Ceyhun Gülselam (Trabzonspor), Mustafa Sarp, Arda Turan (Galatasaray), Nuri Şahin (Borussia Dortmund), Tuncay Şanlı (Stoke City)
Forvet: Nihat Kahveci (Beşiktaş), Semih Şentürk (Fenerbahçe), Sercan Yıldırım (Bursaspor), Mevlüt Erdinç (Paris Saint-Germain)

AVRUPA LİGİ F GRUBU VE GALATASARAY


F GRUBU :Panathinaikos- GALATASARAY- Dinamo Bükreş- Sturm Graz


Galatasaray'ımızın gruptaki maç tarihleri ise şöyle:

*17 Eylül: Panathinaikos - Galatasaray
*1 Ekim: Galatasaray - Sturm Graz
*22 Ekim: Galatasaray - Dinamo Bükreş
*5 Kasım: Dinamo Bükreş - Galatasaray
*3 Aralık: Galatasaray - Panathinaikos16 AralıkSturm Graz - Galatasaray


Diyecek tek şey:Saldırrr GALATASARAY ooooollllleeeeyyyyy...

yine yeniden gigasplace...


Yeniden merhaba...Askerlikti,işti güçtü derken ara biraz fazla oldu.devam edip etmeme konusunda da tereddütlerim vardı aslında ama futboldaki bu sezonki gelişmeler(özellikle Galatasaray'daki) beni tekrar yazmaya ve kendimizce gündemi takip edip blogda kendi gündemimizi oluşturmaya karar verdim. Yolculuk yeniden başlıyor Gigasplace için umarım daha uzun soluklu bir yolculuk olur bu sefer. Vira Bismillah...

5 Haziran 2009 Cuma

şaka gibi...Rijkaard


Rijkaardlı Galatasaray ya da Galatasaraylı Rijkaard...Bu terimleri çok duyucağız bundan sonra ama ben ilk duyduğumda afallamıştım ama alışacağız.

1 Haziran 2009 Pazartesi

şimdi napiiim??


Yeni başlayan bir kariyer...
Müthiş bir sezon...
Ve üç kupa
+
6-2'lik Real maçı...

Soruyordur kendine Pep,şimdi napiiim?

+

tebrikler şampiyon...


TSL açısından enteresan bir sezonu geride bıraktık.şöyle ki son yıllarda ligi forse eden iki takım GS ve FB ligi hiç de alışık olmadıkları bir yerde bitirdiler. Aynı zamanda uzun yıllar sonra bir Anadolu takımı ŞL elemelerinde ülkemizi temsil etme hakkı kazandı.Sivasspor'u bu anlamda kutlamak gerekir. Fakat ben bir daha şampiyonluğa bu kadar yakın olabileceklerini sanmıyorum çünkü büyükler ancak nadir zamanlarda bu kadar kötü sezonlar geçirebilir.Hele hele ikisinin de bu kadar kötü olduğu bir sezonu ne zaman görürüz bilemiyorum.Gelelim şsmpiyona...Şu anda BJK sezon ortasında tahmin edemeyeceği bir yerde.O kadar geriden gelip şampiyon olmak,hatta üstüne Fortis Türkiye Kupası Şampiyonluğu'nu almak son altı sezonunu hüsranla kapatan bir takım için müthiş bir olaydır.Bu şampiyonluğa en çok sevinen kuşkusuz başkan Demirören'dir.Çünkü bu sezon şampiyon olunmasaydı taraftar Demirören'den iyice soğuyacaktı.Sami Yen'deki GS-BJK maçında BJK taraftarı 'yeter Demirören' diye tezahurat yapmış UltrAslanlar da onlara eşlik etmişti.Yani bir başkana hem kendi taraftarı hem de rakip takım taraftarı aleyhte tezahurat yapıyor.O başkanın o anki durumunu düşünün.Tıpkı Canaydın'ın 2005'deki durumu gibi.O şampiyonluğa da Canaydın kadar sevinebilen bir kimse var mıydı bilemiyorum. Öyle ya da böyle bir lig bitti ve artık transfer zamanı.Bakalım transferin şampiyonu kim olacak.

2 Mayıs 2009 Cumartesi

the end...

hacettepe:2-galatasaray:0

31 Ocak 2009 Cumartesi

17 mayıs'a kadar...


altı ay asker olduk,blogu unuttuk dostlar affola.mayısta görüşmek dileğiyle hoşçakalın...